Birol BOZKURT
Geçen yıl düşük faiz ve yüksek enflasyon ortamında alternatifsiz tek yatırım aracı olarak öne çıkan ve 2022’yi yüzde 200’e yakın yükselişle kapatan Borsa İstanbul, 2023 yılını yüzde 50’ye yakın bir getiriyle kapatmaya hazırlanıyor.
Bu yıl dolar/TL’nin üzerindeki baskının özellikle seçimlerden sonra azalmasının ve Fed’in faiz artırımlarının sonuna geldiği beklentilerinin güçlenmesinin etkisiyle ons altın hafta başında tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2.145 dolar seviyesini görmüştü. Bu da gram altında yeni rekorları beraberinde getirdi.
Ayrıca TL mevduat faizlerinin de yüzde 50’ye yaklaştığı ve yatırımcılar için önemli bir alternatif olarak öne çıktığı görülüyor. 2 yıllık hazine tahvil faizleri ise yüzde 38’i geçmiş durumda. Uzmanlar Merkez Bankası’nın 2024 yılı enflasyon tahmini olan yüzde 36 düzeyinin 2 yıllık hazine tahvillerinin geçilmiş olmasına dikkat çekerken, buradaki makasın artmasıyla yabancı yatırımcının devlet tahvillerine yeniden ilgi duymaya başlamasını bekliyor.
Böylece Borsa İstanbul 2024 yılında birçok rakiple mücadele edecek gibi görünüyor. Uzmanlar Borsa İstanbul için 12.500-13.000 puanı hedeflerken, gram altında 2.500 TL seviyesi hedef olarak belirlenmiş durumda. TL mevduat faizlerinin ise seçimlerden önceki dönemde yüzde 55 civarında tavan yapması bekleniyor. Yatırımcıların alternatifleri artarken TL cinsi varlıkların cazibesinin de arttığına dikkat çeken uzmanlar, yabancı yatırımcının seçimlerden sonra Türkiye’ye daha hızlı bir giriş yapacağı görüşünde.
“Borsa 2024’te 13.000 puanı zorlar”
Bu yıl genel seçimlere kadar ilk beş ayda Borsa İstanbul’un yüzde 17 değer kaybettiğine dikkat çeken Ata Yatırım Araştırma GMY Cemal Demirtaş, genel seçimlerin ardından siyasi belirsizliğin azalması ve ekonomide rasyonel politikalar izleneceği yönünde mesajların verilmesi ve alınan aksiyonların etkisiyle borsada yüzde 86’lık bir ralli dönemi yaşandığını söyledi.
Son 2 ayda borsanın 7.500-8.100 puan aralığında dalgalandığının altını çizen Demirtaş, “BIST-100 endeksi, kasım ayının ilk günlerinde 8.000 puan üzerinde güç topluyor. Yılın son ayına girerken, özellikle ucuz olan hisselere yöneliş olacağını, zaman zaman hisseler arasında rotasyonlar yaşanabileceği ve yılsonunda 9.000 seviyelerinin üzerine çıkmayı deneyebileceğini düşünüyoruz. Borsada yukarı yönlü bir trend oluşsa dahi, hisse seçiminde çok hassas davranılmasında fayda görüyoruz.
Dolar/ TL’de açıkçası aşırı bir yükseliş beklentimiz yok ve dolar/TL için yıl sonu tahminimiz 29,35- 29,75 aralığında ve hatta bandın alt kısmına yakın oluşmaktadır. Önümüzdeki dönemde yüksek faiz ortamında, TL varlıkların daha cazip olabileceğini ama TL varlıklarda da ayrıca seçici olmak gerektiğini düşünüyoruz.
Hisse senedi seçimi iyi yapılırsa, reel getiri sağlama imkânının daha yüksek olabileceği kanaatindeyiz. 2024 yılı için ise BIST-100 endeksinin 11.000-13.000 aralığını zorlayabileceğini, dolar/TL’nin de yine 2024 yıl sonunda 40,22 seviyelerinde oluşabileceğini düşünüyoruz. 2024 yılı için mart yerel seçimleri ve global merkez bankalarının faiz artırımlarında sona gelmeleri yönünde oluşabilecek haber akışları, piyasaların yönünü bulmasında da belirleyici olacaktır” diye konuştu.
“TL varlıklar yabancıların radarında”
Geleneksel ekonomi politikalarına geçişle birlikte TL cinsi varlıkların yabancı yatırımcının radarına girmeye başladığını söyleyen İş Portföy Yönetimi Araştırma Müdürü ve Ekonomist Hande Şekerci, “2024’te özellikle ilk çeyrek sonundaki yerel seçimlerin ardından Türkiye piyasalarına ilginin canlanabileceğini, gelişmiş ülkelerin artık parasal sıkılaşma döngüsünün sonuna geldiğine ve hatta faizi indirmeye başlayacaklarına yönelik beklentilerin sürmesi halinde TL varlıkların bu gidişattan fayda görebileceğini düşünüyoruz. BIST100 endeksi için bu sene sonu hedefimiz 8.500, 2024 sonu hedefimiz ise 12.500 seviyesinde bulunuyor.
Konvansiyonel politikalara geçişle birlikte bankacılık sektöründe daha önceki uzun vadeli ve sabit faizli tahvil tutma yükümlülüğünün yerini, artık TL mevduat payını artırma hedefi aldı. Sektörde kredi-mevduat faiz makası ve kredi mevduat rasyoları açısından normalleşmenin devam edeceğini, TCMB’nin makro ihtiyati tedbirleri sadeleştirmesinin bankacılık sektörü için olumlu olduğunu düşünüyoruz.
Önümüzdeki sene Borsa İstanbul’un geneli açısından vadeli TL mevduat faizinin yükselmesi, büyümenin hız kaybedecek olması gibi gelişmeler daha zorlayıcı bir ortam sunabilir. Fakat yılın 2. yarısından itibaren enflasyonda başlamasını beklediğimiz düşüşle birlikte artabilecek yabancı yatırımcı ilgisinden BIST100 endeksi de fayda görebilir ve bazı şirketler endeks hedefimiz üzerinde getiri yaratabilir” dedi.
Türkiye’nin pozitif reel faiz bölgesine geçtiğini söyleyen Hande Şekerci, “Dolar/TL için bu sene sonu beklentimiz 30, 2024 sonu tahminimiz ise 42 seviyesinde. Varsayımımız önceki yılların aksine TL’nin reel olarak belirgin bir değer kaybı yaşamayacağı yönünde. Türkiye’nin yabancı para cinsi kredi notuna dair görünümde son dönemde iyileştirmeler görüyoruz, bu seyrin kredi notunda artışlarla birlikte 2024’te devamını öngörüyoruz.
Ekonomi yönetimi dezenflasyonu tesis etme konusunda kararlı. TCMB’nin sıkılaşma döngüsünü aralık ayında politika faizini %42,5 seviyesine çıkararak tamamlamasını bekliyoruz. 2. yarıdan itibaren enflasyonda düşüşün başlaması halinde TCMB de 3. çeyreğin sonlarında faiz indirimlerini değerlendirmeye alabilir. Bu da yılın sonlarına doğru büyüme ve Borsa İstanbul’a destek oluşturabilir” ifadelerini kullandı.
“Borsada bankacılık hisseleri öne çıkabilir”
Borsanın yaklaşık 7 haftadır 8.100 seviyesinin altında işlem gördüğünü söyleyen İnfo Yatırım Satış ve Pazarlama Direktörü Sertaç Ekeke, “Son dönemde S&P’den gelen görünüm değişimi ve bankacılık hakkında oldukça olumlu olan yabancı raporlarıyla 7.950 seviyesinin altında kalmak istemeyen bir endeks görüyoruz. Ancak sadece bankacılık endeksinin yükselişi 8100 üzerine güçlü bir kapanış için yeterli değil.
Son süreçte başta THYAO olmak üzere havacılık ve diğer sektörlerden de destek gerekiyor. Ay içerisinde Moody’s’den görünümde gelebilecek değişimler ve 7.950 seviyesinin korunması ile birlikte 8.500 üzerinde yılsonu beklentimi koruyorum. Yavaş yavaş artan yabancı ilgili 2024 içerisinde daha güçlü olacaktır. İçerideki ilginin de devam etmesi ile birlikte endekste 2024 yılı içerisinde 9.500 ve 11.000 seviyelerine doğru kademeli bir yükseliş hareketini bekleyebiliriz.
Özellikle bankacılık başta olmak üzere holdingler, perakende, sigorta firmaları ve düzeltmesinin sonuna geldiğini düşündüğüm otomotiv şirketlerinde pozisyonların artırılması düşüşlerin alım fırsatı olarak değerlendirilmesi önemli. Bunlara ek olarak sağlık, GYO’lar , savunma sanayi ve içecek sektörü takip edilebilir” dedi.
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Şirin Sarı: “Altın portföylerin vazgeçilmezi olmaya devam edecek”
Ons altın yılı yüzde 10 üzerinde artı ile gram altın yüzde 70 üzerinde bir getiri ile yılı kapatmak üzere. Hem yatırımcılar hem de merkez bankaları için altın yine tercih edilen bir yatırım aracı oldu. Global merkez bankalarının faiz artırım politikası yılın genelinde altın üzerinde baskı oluştururken, jeopolitik risk başlığı güvenli liman olarak altının tercih edilmesini sağladı.
2024 yılına merkez bankalarının faiz politikaları ve küresel durgunluk başlıkları ile giriş yapacağız. ABD Merkez bankasından 2024 yılının 2. çeyreğinden itibaren faiz indirimi beklentisi yükseliyor. Faiz indirimlerini globale yayılan bir etki şeklinde görebilirsek başta altın olmak üzere emtialar üzerindeki baskı azalacaktır. 2.100 seviyelerinin üzerinde 2.100– 2.200 bandını takip edeceğiz.
Enflasyondaki düşüş hızının yavaşlaması büyümeye dair problemleri gündeme getirebilir. Bu ise yeniden güvenli liman olan altına yönelimi hızlandırabilir. 2.100 dolar üzerinde hızlıca 2.500 dolar seviyeleri gelebilir. 2024 yılı başı ve sonunda fiyat farkları altın üzerinde belirgin olacaktır. Altını düşürebilecek senaryo ise risk iştahının küresel borsalarda alım getirmesi ve bekleme maliyetinin yüksek olduğu altının ise satılması şeklinde olabilir.
Bu durumda 1.900 dolar seviyesini yakından takip ediyor olacağız. Gram altın için ise dolar belirleyici unsur. Dolar/ TL’nin yabancı raporlarda dillenen 35-40 TL bandına gelmesi ise gram altını 2.000 TL üzerinde 2.500 TL yolculuğuna çıkarabilir. Her daim jeopolitik risk başlığı devam ettiği sürece altının portföylerde payı azalsa da sıfırlanmayacak diyebiliriz.