Piyasalarda bugün aylık PMI verileri ile enflasyon verileri öne çıkıyor. Faiz üst sınırlarının kaldırıldığı, vadenin bir aya kısaltıldığı kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarında piyasanın nerede oturacağı izleniyor.
Reuters’ın 14 katılımcıyla gerçekleştirdiği ankete göre Tüketici Fiyatları Endeksi’nin (TÜFE) Mart ayında artan gıda ve hizmet fiyatlarının da etkisiyle aylık %2.85 artarak yüksek seyretmeye devam etmesi bekleniyor. Böylelikle yıllık enflasyon %57.7’den %55.18’e sınırlı düşüş sonrası Mart’ta %51.3 bekleniyor.
Kur korumalı mevduatta geçen hafta itibarıyla getirilen değişiklikler sonrası ise hem şirketler hem bireyseller için ellerindeki döviz veya TL ile açılan hesaplarda faiz sınırı kaldırılmış oldu. Ayrıca vade üç aydan bir aya da dürüşüldü.
Bu süreçte döviz borcu olan şirketler için ellerindeki TL ile açabilecekleri bir KKM hesabı ilk kez uygulamaya alınırken, piyasalarda serbest bırakılan faizlerin hangi seviyelerde oturacağı bekleniyor.
Bankacılık sektöründe mevduatın %60’ının TL cinsi olması hedefi bulunurken bu orana ulaşamayan bankalar için ise tahvil tutma yükümlülükleri bulunuyor.
Mevduat faizleri yüksek montanlı işlemlerde %30’u aşarken, TCMB verileri ortalama mevduat faizinin de enflasyon altında kalmasına rağmen 20 yılın zirvesine yakın olduğunu gösteriyor.
Bankacılar bazı bankaların TL cinsi bireyseller için açılan KKM’de %20 ya da biraz üzerinde faiz sunmaya başladıklarını, bazı bankaların ise henüz başlamadığını söylediler. Söktör kur koruması sunan ve sınır kaldırılmadan önce %11.5 getirisi olan TL cinsi bireysel KKM’de sektör ortalamasının daha yüksek bir seviyede oluşmasını bekliyor. Bilançosuna göre tahvil yükümlülüklerinden de kaçınmak için bankaların nasıl bir fiyatlama sunacakları piyasalarda takip ediliyor.
Uygulanan politikalarda kur, kredi, mevduat ve Hazine tahvillerinde yön kamu tarafından belirleniyor. Ekonomi yönetimi kur politikasındaki bu süreci “istikrarlı TL” olarak tanımlıyor. Ancak ihracatçılar rekabetçiliğini kaybettiği için kamudan TL’de yeni değer kayıpları talep ediyor.
Mevcut politikalarla dolar/TL’nin kamu tarafından seçim öncesinde olması gerektiğinden daha aşağıda fiyatlandığı ve TL’nin değer kaybetmesi gerektiğine ilişkin artan görüşler dövize ilgiyi artırıyor.
Bankacılar KKM adımlarının döviz talebini azaltma ortak amacı taşıdığını, seçimlere kadar benzer adımların devam edebileceğini öngörüyor. Seçimler ise ekonomi politikalarında köklü değişimler getirilebileceği için piyasalar tarafından yakından izleniyor.
TL depremden bugüne dolar karşısında %1.95 değer kaybederken, ilk çeyreği ise %2.5’in altında kayıpla tamamlamaya hazırlanıyor.
Dolar/TL, bu sabah saat 0859’da 19.20 seviyesindeydi. Bu veriler TL’nin değer kaybının deprem sonrası seçime yaklaştıkça bir miktar hızlandığını ancak hala sınırlı kaldığını gösteriyor.
Endişe verici işaret
Petrol fiyatları, Suudi Arabistan ve OPEC+ üyesi diğer üreticilerin beklenmedik şekilde üretimde azaltma açıklamasının ardından keskin yükselirken; piyasalarda iyimserliği artıran Cuma günkü ABD verisi sonrası açıklanan kararın küresel enflasyona dair endişe verici bir işaret olduğu düşünülüyor.
Dolar, OPEC+’ın üretimi daha fazla azaltacağını açıklamasının ardından enflasyona dair endişelerin yeniden belirmesiyle haftaya artıda başlarken, işlemciler Fed’in bir sonraki toplantısında faizleri daha fazla artırmak durumunda kalabileceğini düşünüyor.