“İkinci yarıda büyük ölçekli halka arzlar gelir”

2023 yılında halka arzlarda yaşanan rüzgârın bu yıl da sürmesi bekleniyor. Fakat özellikle yılın ikinci yarısında canlanacağı tahmin ediliyor. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Yatırım Bankacılığı faaliyetlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Poyraz Koğacıoğlu, “Son halka arzların fiyat performansındaki olumsuz seyir ve seçim etkisi ile yılın ilk çeyreğinde halka arzlarda yavaşlama, yılın ikinci yarısında canlanma bekliyoruz” dedi.

Büyük arzlar ikinci yarıda

Büyük ölçekli halka arzların yılın ikinci yarısında gerçekleşeceğini öngören Koğacıoğlu, “Yabancı yatırımcı ilgisi oluşur ise güncel olarak planlanan tutarların üzerindeki büyüklüklerde halka arzlar görebiliriz. Halka arzlarda satış ve aktif büyüklüğü kriterleri ve Borsa İstanbul pazar kotasyon tutar kriterlerinin yükseltilmesi, 2023 yılına kıyasla ortalama halka arz boyutlarını kayda değer seviyede artıracaktır. Faiz oranlarının daha öngörülebilir hale gelmesi ve vadelerdeki uzama da borçlanma aracı ihraç adetlerini ve hacimleri de olumlu etkileyecektir” diye konuştu.

Birleşme ve satın almada 10 yıllık düşüş

2023 yılı boyunca faiz oranlarının daha öngörülebilir hale gelmesiyle birlikte borçlanma araçlarına olan ilginin arttığını kaydeden Koğacıoğlu, halka arzlara ilişkin şu bilgileri hatırlattı: “Hisse senedi yatırımcı sayısı 8,6 milyonu aşarak tüm zamanların rekorunu kırdı. 55 adet halka arzda toplam 73,3 milyar TL kaynak sağlandı.

Ortalama halka arz boyutu ise yaklaşık 1,3 milyar TL oldu. Borsada yüzde 27 seviyesine gerileyen yabancı payı 2023 yıl sonu itibarıyla yüzde 38’e yükseldi. Seçim öncesi yavaşlayan reel sektör borçlanma aracı ihraçları, yılın ikinci yarısında hızlandı. Yılın son çeyreğinde reel sektör borçlanma araçlarındaki vadeler ise, 1-2 yıl vade ile pandemi öncesi seviyelere çıktı.” TSKB, son 4 yılda 6 halka arz, 9 satın alma ve 20’den fazla borçlanma aracı ihracı olmak üzere toplam 1,5 milyar dolar üzerinde işleme aracılık ve danışmanlık hizmeti verdi.

Koğacıoğlu’nun verdiği bilgiye göre, 2023 yılında küresel birleşme ve satın alma işlemlerinde %20 ‘lik bir düşüşle toplam işlem değeri yaklaşık 3 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Bu durum 2013 yılından (2,8 trilyon dolar seviyesinde) bu yana en düşük seviyeyi temsil ediyor. Koğacıoğlu, “Türkiye’deki birleşme ve satın alma piyasasında, global piyasaya benzer bir görünümde, 2023 yılında 2022’deki 11,5 milyar dolarlık işlem değerleri, yaklaşık 9 milyar dolar seviyesine geriledi.

Artan borçlanma maliyetleri, yüksek enflasyon ve jeopolitik gerginlik gibi faktörler, işlem hacminde ve işlem sayısında düşüşe neden oldu. Ayrıca, birçok satıcı yüksek hisse değeri beklentisi içerisindeyken, alıcılar yüksek maliyet ve riskleri fiyatlarına yansıttığı bir yıl geçirdi.

Yenilenebilir enerji ve teknoloji öne çıkacak

 Değerde ortak bir anlayış olmaması işlemlerin gerçekleşmesini etkiliyor. 2023’te milyar dolarlık işlem gerçekleşmedi ve büyük işlemlerin sayısı azaldı” diye konuştu. “Dünya genelinde tedarik zinciri riskinin farklı bölgelere yayılması gereksinimi, özellikle son yıllarda yaşanan pandemi ve jeopolitik risklerle birlikte daha da önem kazandı” diyen Koğacıoğlu, Türkiye’nin stratejik coğrafi konumu ve AB ülkeleri ile gümrük birliği üyeliğinin ihracatta önemli bir avantaj sunduğunu belirterek, ayrıca ülkemizin rekabetçi iş gücü ve gelişmiş endüstriyel altyapısının, sanayi şirketlerine ilgiyi artırdığını ifade etti. Koğacıoğlu, “Yabancı para cinsinden gelir elde edebilen, TL’deki riskleri yönetebilen, ihracat odaklı, katma değerli üretim yapan sanayi şirketlerine ek olarak, 2024 yılında yenilenebilir enerji ve teknoloji odaklı işlemlerin daha da öne çıkması bekleniyor” şeklinde konuştu.

Türkiye Yeşil Fonu’nda hedef 400 milyon $ yatırım

TSKB, Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisiyle Dünya Bankası kredisi ile finanse edilen ilk girişim sermayesi yatırım fonu olan Türkiye Yeşil Fonu’nu kurmak için 155 milyon dolarlık 24 yıl vadeli kredi sözleşmesini imzaladı. Poyraz Koğacıoğlu, fona ilişkin şu bilgileri verdi: “Ana odak noktası, özkaynak finansmanı ve özel sermayenin harekete geçirilmesiyle firmaların yeşil dönüşüm süreçlerini desteklemek ve Türkiye’nin sermaye piyasalarındaki iklim finansmanını genişletmek olan Türkiye Yeşil Fonu, yeşil ve yeşil teknoloji firmalarına destek sağlamayı amaçlıyor.

Ayrıca, firmaların yeşil dönüşüm süreçlerine katkıda bulunarak ülkemizin 2053 Net Sıfır hedefine önemli ölçüde destek olması planlanıyor. Ana odak noktası, öz sermaye finansmanı ve özel sermayenin harekete geçirilmesiyle firmaların yeşil dönüşüm süreçlerini desteklemek ve Türkiye’nin sermaye piyasalarındaki iklim finansmanını genişletmek.

Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş. altında 2024 yılı ilk yarısında kurulacak olan Türkiye Yeşil Fonu, 2024’ün son çeyreğinde yatırımlarına başlamasını planlıyoruz. Projede 155 milyon dolar tutarındaki Dünya Bankası kredisinin yanı sıra 100 milyon dolarlık kısmı fon seviyesinde, 150 milyon dolarlık kısmı da firma seviyesinde olmak üzere toplamda 400 milyon dolar üzerinde yatırım tutarına ulaşması hedefleniyor.”

Başa dön tuşu