Fatma KAYTEZ
Temeli 1906 yılında Mardin’de atılan Türkiye’nin asırlık markası Ariş, dededen toruna nesilden jenerasyona süren pırlanta tutkusuyla, bugün ismi “pırlanta sanatı” sözcükleriyle anılır oldu. Kesimde inovatif koleksiyonlarıyla dikkat çeken Ariş’in başında ise şu anda üçüncü nesilden 70 yaşındaki Kerim Güzeliş var. En kıymetli özelliklerini “yeniliği, farklılığı ön planda tutmak” olarak özetleyen Güzeliş, “Köklerimizden gelen 117 yıllık tecrübesi, sanatı, mücevher tutkusunu ardımıza rüzgar alarak Ariş’i büyüttük” dedi.
Geleceğe yönelik planlarında; dijitalleşme, sürdürülebilirlik, verimlilik, etraf hassaslığı üzere başlıkların birinci sıralarda yer aldığını söyleyen Güzeliş, bu yıl mağazalaşma çalışmalarına da tartı vereceklerini açıkladı.
Ariş Pırlanta İdare Konseyi Lideri Kerim Güzeliş ile Ariş’in dünden bugüne uzanan marka seyahatini, amaçlarını, planlarını konuştuk.
- Ariş’in daldaki seyahatini kilometre taşlarıyla özetler misiniz?
Ariş’in temeli Mardin’de küçük bir atölyede 1906 yılında atıldı. O periyotta Mardin’de telkari ve habbe ismi verilen ince elişçiliğiyle üretilen eserler büyük ilgi görüyordu. Dedemiz Abdülkerim Usta, o periyodun en çok ilgi gören takıları habbeyi ve telkariyi harika formda yaptığı için kendisine Güzeliş soyadı verilmiş. Markalaşma seyahatimizde Güzeliş soyadı daha sonra Ariş marka ismine dönüştü.
Dedemizle başlayan, babamızla devam eden bu süreçte 80’li yıllarda ailenin üçüncü jenerasyon üyesi olarak mücevher alanındaki markalaşma sürecinde kaldıraç noktalarının; farklı mağazacılık anlayışı, farklı dizaynlar ve planlı irtibat eforu olduğunu keşfederek Ariş’in kurumsallaşma ve markalaşma seyahatini geliştirmeye karar verdim.
Köklerimizden gelen 117 yıllık tecrübesi, sanatı, mücevher tutkusunu gerimize rüzgar alarak Ariş’i büyüttük, yenilikçi, vizyoner bakış açısıyla kaliteden asla ödün vermeden fark yaratan dizaynlara imza attık. Kesimin gelişim seyahatine paralel olarak Ariş de daima gelişti. Kesimin gelişimine katkıda bulunan çeşitli birincilere imza attı.
- Uzun soluklu bir marka olmanın gerisinde yatan sır nedir?
Soyadımız olan Güzeliş, marka ismimizin de kaynağıdır. Belirttiğim üzere dedemiz işini çok çok yeterli yaptığı için bu soyadı verilmiş. Kurumsallaşma seyahatimizde da mana benzerliği açısından Ariş ismini aldık. Yaptığımız işin en uygununu yapmak, kaliteden, dürüstlükten ödün vermemek, sürekli yenilikçi olmak ideolojimizi oluşturan en değerli yapıtaşlarımızdır. Cet mirasımızdan gelen kalite, itimat, sanat, tecrübe ustalık jenerasyondan jenerasyona en kıymetli hasletlerimiz olarak devam etmiştir. Aile şirketlerinin en kıymetli artıları ortasında uzun yıllara dayanan ortak bir geçmiş, ortak niyet yapısı, kıymet yargıları, itimat ve duygusal bağlar gelir. Aile şirketleri bir okul üzeredir. Jenerasyondan nesile şirketin sürekliliğini, verimli gelişimini sağlamak ortak amacıyla daima öğrenme, gelişme, sürekli uyguna ulaşma ve iyiyi sunma emeli nesiller ortası doğal geçişi sağlamaktadır. Bilhassa Ariş Pırlanta üzere geçmişi bir asırdan öncesine uzanan şirketlerde, vakit içinde kurumsallaşarak, çağın gerektirdiği halde dönüşerek gelişmek ve yola devam etmek kaçınılmazdır.
6 yaşında bölüme adım attı, 12 yaşında ustabaşı oldu
- Kerim Güzeliş’in bölüme adım atması nasıl oldu?
1953 Mardin doğumluyum. 6 yaşımda şimdi okula bile başlamamışken Mardin’de kuyumculuk mesleğine adım attım ve babamla işe gidip gelmeye başladım. O periyot yaşımın çok küçük olması nedeniyle biraz gönülsüz olsam da çok erken yaşlarda, 11-12 yaşındayken ustabaşı oldum. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversite yıllarım bir yandan okuyarak bir yandan da mesleği icra ederek geçti. 50’li yılların sonunda ailece geldiğimiz İstanbul’da eğitimimden arta kalan vakitlerde bir yandan da kuyumculuk mesleğinin tüm ayrıntılarını öğrenmeye çalıştım. Birinci işletmemi 1972 yılında kurdum.
İstanbul Üniversitesi İşletme Kısmı mezunuyum. Eğitimimi tamamladıktan sonra dedemizin 1900’lerin başında temellerini attığı mücevher geçmişimizi daha da ileriye taşımak ismine Ariş Pırlanta’nın kurumsallaşma ve markalaşma çalışmalarını başlattım. Ariş Pırlanta’nın kurumsallaşma çalışmaları çerçevesinde bölümde birinci defile, birinci broşür, birinci sertifikalı pırlanta, birinci öykülü koleksiyon üzere birincileri hayata geçirdik.
Ariş’in sihirli cümlesi “Ne yapıyorsan en güzelini yap”
- Ustalarınızdan öğrendiğiniz kulağınıza küpe olan bir kelam var mı?
İlk ve en değerli öğrendiğim şey; kelamında durmak, dürüst ve sağlam olmak. Kuyumculuk mesleğinin en değerli ögesi da sağlam olmak, dürüstlükten ödün vermemek. Bu özellikler hem iş hem özel hayatımda en değerli düsturum olmuştur.
Bunun yanında Ariş’in kuruluşundan bu yana hiç vazgeçmediği sihirli cümle “ne yapıyorsan en uygununu yap” Hasebiyle nesilden nesle aktarılan tekliflerin başında bu gelir. Dalın okulu oldu, birincilerle anıldı
- Sektörde Ariş’i rakiplerinden ayıran özellikleri nelerdir?
En değerli özelliğimiz yeniliği farklılığı ön planda tutmamız. Pek çok hususta ilklerimizle dalımızın öncüsü olduğumuzu ve bölümümüzde adeta bir okul olduğumuzu söyleyebilirim. Bölümde birinci reklam ve tanıtım çalışması, birinci mağaza, birinci fuar iştiraki, birinci defile, birinci e-ticaret sitesi üzere adımlarımız dalımızın gelişmesine de katkı sağlayan adımlardır. Bizi rakiplerimizden ayıran en kıymetli ögelerden biri de inovatif koleksiyonlarımızdır. Parmak İzi, Anne-Çocuk, Yaprak, Semboller, Habbe üzere eşi olmayan koleksiyonlarımız uzun yıllara dayanan deneyimimizle harmanlanarak ortaya çıkmış farklı koleksiyonlarımız ortasındadır. Ariş’in birincilerini şöyle sıralayabilirim. Pırlantalı mücevheri garantili ve sertifikalı olarak satışa sunan birinci mücevher markası olmuştur.1984 yılında birinci etiketi, ambalaj kutularını ve kurumsal logoyu oluşturan Ariş, 1988 yılında bölümde birinci kere pırlanta tıraş makinesi alarak tıraş sürecini birinci sefer deneyen firma oldu. Dünyada uzmanlar tarafından 4C kuralı olarak isimlendirilen, kesim, karat yük, renk ve berraklık kriterleriyle bedellendirilen pırlantaya sertifika vererek 5C kuralını uygulamaya koyan birinci mücevher markasıdır. e-ticaret konusunda da 2003 yılında kesimde birinci online alışveriş sitesini açarak, binlerce mücevheri, sanal ortamda müşterilerine sunmuştur.
- En sıra dışı eseriniz hangileri?
Parmak izini mücevhere aktararak yaptığımız Parmak İzi Koleksiyonu, diş ile hazırladığımız mücevherlerden oluşan Dishi Koleksiyonu, ailelerin kendine has özelliklerinden, sembollerinden izler taşıyan aile yüzükleri, özel tektaş dizaynları, kişinin kendi istediği tasarımı hayata geçirme üzere çeşitli seçeneklerimiz bulunuyor.
- Yeni mağaza planınız var mı?
27 mağazamız bulunuyor. Yeni mağaza açma planlarımız var elbette. Planlarımız içinde mevcut mağazamızın bulunduğu Almanya’da ve Irak Erbil’de ikinci mağazalar ile Hollanda, Avusturya, Katar, Kuveyt, ABD üzere ülkelerde mağaza açmak bulunuyor.
- 2023 yılında ihracat ve yatırım maksadınız nedir? Yeni ülkeler var mı?
Turquality evrakını almaya hak kazandıktan sonra birinci yurtdışı mağazamızı 2016 yılında Almanya Berlin’de açtık. Almanya, Romanya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti üzere Avrupa ülkeleri ile Kırgızistan, Moğolistan, İsrail, ABD üzere ülkelere eser göndermekteyiz. İhracatımız satışın %10’u civarında ve 2023 yılında bunu % 20’ler düzeyine getirmeyi hedefliyoruz. Mağazalaşma çalışmalarımız devam edecek. ABD’de perakende manasında başlangıç yapmak istiyoruz. Hollanda, Avusturya ile birlikte Avrupa ülkelerinde mağazalaşma amaçlarımız bulunuyor. Geleceğe yönelik planlarımızda dijitalleşme, sürdürülebilirlik, verimlilik, etraf hassaslığı üzere başlıklar birinci sıralarda yer alıyor. Tüm süreçlerde güzelleşme sağlamak, daha güzel müşteri ve çalışan tecrübeleri sunmak ismine projeler hayata geçirmeyi planlamaktayız. Dünya markası olma amacımız doğrultusunda, yurtdışı ve yurtiçinde yeni pazarlara yönelik çalışmaları sürdürmenin yanında marka odaklı yatırımlarımız sürecek.
Güneş doğmadan güne başlamayı hedeflerim
- Güne saat kaçta başlıyorsunuz?
Ekstra bir durum olmadıkça gün doğmadan kalkmış olurum. Her gün, Cumartesi dahil sabah 09.00-10.00 üzere işyerinde olurum. Saat 17.00- 18.00 üzere de ayrılırım. Bunlar ofiste geçen saatler lakin alışılmış ki işimizin tabiatı gereği günün her saatinde en azından tasarım, araştırma, geliştirme ile ilgili olarak işimiz hayatımızın içinde. İşimle ilgilenmek, işin devinimi içinde oradan aldığım ilhamla çalışmak benim için büyük keyif.
Zamanı bölerek kullanmaya çalışıyorum
- İş ve özel hayatınızda dengeyi nasıl kuruyorsunuz?
8 saat bilfiil işbaşında, 8 saat dinlenme, eğlenme, 8 saat uyku biçiminde bölerek kullanmayı tercih ediyorum. Dinlenme ve eğlenme anlayışımı kitap okumak, sinema seyretmek, ailemle, dostlarımla bir ortada olmak, spritiüel bahislerle ilgili okumak, görüntüler izlemek, araştırma yapmak olarak tanımlayabilirim. Hem iş, hem ferdî bağlantılar hem de sıhhat açısından günü bölerek yaşamak değerli. Bunları istikrarlı bir halde yürüttüğümde hepsinin daha verimli olduğuna inanıyorum.
Kişinin kendine ekleyebilecekleri hiçbir vakit bitmez
- Yılların markası Ariş’i muvaffakiyetle yöneten bir iş insanı olarak yeni kuşağa tavsiyeleriniz neler olur?
Yeni kuşak devrede. Onlarla birlikte çalışıyoruz ve onlardan çok şey öğreniyoruz. Bununla birlikte onların da bizden öğrenecekleri kıymetli şeyler var elbette. Bu manada birbirimiz besliyoruz. Onlara her vakit tavsiyem hangi işi yaparlarsa yapsınlar en düzgününü yapmaları. Azimle, inanarak, severek emek vermeleri. Doğruluktan, dürüstlükten asla ödün vermemeleri. Her vakit kendilerini geliştirmek için gayret göstermeleri. Kişinin kendine ekleyebilecekleri hiçbir vakit bitmez. Bununla birlikte kesinlikle sevecekleri bir işi yapmaları, kendilerine, sevdiklerine kesinlikle vakit ayırmalarını tavsiye ederim. Tüm bunlar istikrarda olduğunda memnun, verimli çalışmak mümkün.
Son periyotta baget eserler tercih ediliyor
Son devirde baget eserlerin epey ilgi gördüğüne işaret eden Kerim Güzeliş, “Evlilik eserlerine son devirde baget pırlantalar eklendi. En trendy eserlerde birinci sırada. Akabinde aslında bir klasik olan fakat son aylarda epey öne çıkmaya başlayan suyolu bileklik ve kolyeler geliyor. Renkli pahalı taşlı eserlerde yakut, zümrüt, safir esasen tercih edilmekteydi, son devirde ametist, blue topaz üzere taşlar da eklendi” dedi.
