Yapı Kredi Yatırım, 2024 yılı için hazırladığı ‘Hassas Dengede Umutlu Bekleyiş’ başlıklı hisse senedi strateji raporunu yayımladı.
Eaporda, faiz hassasiyeti yüksek ekonomisi ve dış finansman ihtiyacı ile Türkiye’nin 2024’te FED’in faiz indirimlerine başlamasından en çok faydalanacak ülkelerden biri olabileceği değerlendiriliyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) veriye dayalı duruşunda ısrarıyla yabancı yatırımcının ilgisinin artabileceği belirtilen raporda, yabancı yatırımcıların, önce tahvillere ve sonraki zamanlarda hisse senetlerine olan ilgisinin artacağı vurgulanıyor.
Rapora göre, yüksek enflasyona karşı iyi donanımlı, artan faiz ortamında nakit akışı güçlü, borçluluğu düşük ve daha yüksek yabancı ilgisi çekme potansiyeli olan hisselere olan ilginin devam edeceği öngörülürken, gıda perakendesi, havacılık, holdingler ve telekomünikasyon şirketleri en yüksek artış potansiyeli beklenen sektörler olarak ifade ediliyor.
Konjonktür altının yükselişine işaret ediyor
Raporda, başta altın olmak üzere değerli metalleri favori varlık sınıflarından biri olarak gördüklerini paylaşan Yapı Kredi Yatırım analistleri, FED’in şahin tutumu zirveye ulaşırken, reel faiz oranlarının düşmeye devam etmesinin tarihsel olarak altın için yükselişe işaret eden bir durum olduğunu belirtiyor.
Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Yılmaz Arısoy, baz senaryolarında, para politikasındaki normalleşmenin devam edeceğini varsaydıklarını belirterek, “Bu senaryo, yeni ekonomik politikaların devamı ve ülke risk primindeki iyileşmeye paralel olarak yabancı yatırımcıları önce tahvillere, daha sonra da hisse senetlerine çekecektir. Küresel büyümeye baktığımızda 2024 yılında büyümenin 2023’e nazaran yavaşlayacağını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin de arasında bulunduğu gelişmekte olan piyasalar için getiri potansiyelinin gelişmiş piyasalara göre daha olumlu olduğunu düşündüklerini aktaran Arısoy, “Yapı Kredi Yatırım olarak tüm bu gelişmeler doğrultusunda içeride artan faiz ortamında nakit akışı güçlü, büyüklüğü ve likiditesi ile daha yüksek yabancı ilgisi çekme potansiyeli olan hisseleri önceliklendiriyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.